8 Mayıs
edebiyatçıya noktalama işaretlerini sormuşlar, şöyle cevap vermiş..
edebiyat nokta-virgül işi değildir..
insanı psikolog, sosyolog ve filozoflardan daha iyi tanıma ve araştırma sanatıdır..
böyle bir iddiası olduğu için de zordur, çetrefillidir, derin ve karmaşıktır, bazen akademisyenleri bile mahrem odasına sokmaz, içine almaz, sözcüklerin yüzeysel dünyasına hapseder..
bir de, işte böyle gevezedir edebiyat.. durmadan konuşur.. bildiği için değil, belki de bilmeye çalıştığı için, bilmek ve anlamak için konuşur..
bir doğrudan yola çıkmaz edebiyat, bir doğruya yaklaşabilmek için seyahat eder..
kullandığı malzeme insan hayatı ve bizzat insanın kendisi, ifade aracı ise dildir..
böyle bakınca dil bir şey söylemenin veya bir şeyi yansıtmanın değil, bir hakikati araştırmanın aleti oluverir..
***
tutamadım kendimi, kafanı şişirdim, attığım bu nutku kes, üçgen şeklinde muska yap, bir bardak suya at, üç gün beklet sonra her gece yatmadan önce bir yudum iç, başının ağrısı geçecektir!
işte böyle de vefakardır edebiyat, kendi şişirdiği başı, yine kendi tedavi etme gücüne sahiptir..
belki bazen boş konuşur edebiyat, fakat mühim değil, çünkü seninle "konuşur", en azından
seni oyalar edebiyat.. seni meşgul eder.. ama sonuçta kullandığı şey dil olduğu için ve insan bir bakıma dilin ürünü olduğu içindir ki, seni senle meşgul etmiş olur.
mustafa zeki çıraklı
No comments:
Post a Comment