27.06.2009
MICHAEL: the PETER PAN
Michael'ın ölüm haberi gelmeden bir önceki akşam kızıma hikaye okuyordum.. okuduğum hikayelerden biri de Peter Pan'di.. Gerçi bu hikayeye başlamadan önce yaklaşık on-onbeş sene geriye gitsem iyi olacak:
1998 yılında öğretmenliğe başladığımda ek ders olarak Ünye Lisesi dil grubunun ingilizce öğretmenliğini de üstlenmiştim..
o günlerde Nevin adında bir kız öğrencim derslerde bazen ingilizce şarkı söylerdi..
şarkıların sözleri üzerinde konuşur, kısmen ingilizcesiyle kısmen de felsefi yönleriyle ilgili yorumlarda bulunurduk..
bazı sevdiğim şarkıları ajandama geçirdiğimi hatırlıyorum..
nitekim eskiden melankolik aşkların, "lambada titreyen alev üşüyor, aşk kağıda yazılmıyor" ya da "açma pencereyi perdeleri çek, mona roza seni görmemeliyim" ya da "kadehinde zehir olsa bana getir ben içerim, dudakların mühür olsa bana getir ben açarım" tarzındaki şiirsel ifadeleri ajandalarda toplanır, okunur, iç çekilirdi... Biraz dile aşina olanların yabancı şarkıların sözlerini de ajandalara kaydettiği olurdu.
Hatırlıyorum, Michael'ın "all I wanna say that they don't really care about us"ı, pulp'ın "something changed"i ile celine dion'un "my heart will go on"u çoğumuzun ajandasında yukarda bahsettiğim görece arabesk diyebileceğim parçaların yanında yerini almıştı..
Maykıl'ın klibini tam hatırlamıyorum.. fakat şarkıyı radyodan da televizyondan da duymuştum.. (Hele, Maykıl'ın Blendaks reklamının fonu yapılmış şarkı söyleyişi ise hâlâ kulaklarımda..) "All I wanna say that" söylendiğinde, bütün sınıfın coştuğunu, nakaratlarda herkesin katıldığını hatırlıyorum..
Şarkı ajandama girmiş, hayli uzunca olan sözlerini erinmeden el yazısıyla ajandaya kopya etmiştim.
You're rapin' me of my pride
[now I feel the same on the other side]
Oh, for God's sake
[who gets everything to go fake]
I look to heaven to fulfill its prophecy...
[it's my right to seek his courtesy]
Set me free
[just free]
***
Hayaller ve Özgürlükler ülkesinde yaşayan, ötelerin büyümeyen çocuğu Peter Pan..modern Peter Pan'in sözleri bana yerlerden dokunmuştu.
büyüdüğümü sanmamız..
Ne diyorduk?
Michael'ın ölüm haberi gelmeden bir önceki akşam Bengisu'ya Peter Pan'in hikayesini okuyordum.. okuduğum hikayelerden biri de Peter Pan'di..
Neverland'de hüzün!,ertesi gün New York Times'daki yazıda popun Peter Pan'i öldü diyordu.. kendisini Peter Pan'a benzettiği için çiftliğine tıpkı hikayedeki gibi "neverland" adını vermişti Maykıl..
Peter Pan kalamayışımız, henüz çocuk yaşta Peter Pan'le bozuşmamız, çok erken büyümemiz..
Ne diyorduk?
Michael'ın ölüm haberi gelmeden bir önceki akşam Bengisu'ya Peter Pan'in hikayesini okuyordum.. okuduğum hikayelerden biri de Peter Pan'di..
Neverland'de hüzün!,ertesi gün New York Times'daki yazıda popun Peter Pan'i öldü diyordu.. kendisini Peter Pan'a benzettiği için çiftliğine tıpkı hikayedeki gibi "neverland" adını vermişti Maykıl..
sonra aynı akşam number one tv'de izlediğim bir söyleşisinde "kendini Peter Pan'e benzetiyorsun" diyen gazeteciye "No, I am Peter Pan" deyişine bizzat şahit oldum.. "Hayır ben zaten Peter pan'im" derken öyle doğaldı ki!
***
I'm tired of bein' the victim of shame
They're throwing me in a class with a bad name
I can't believe this is the land from which I came
It's sure that this is the land on which Michael did never land
and the land by which Peter Pan just passed.
Maykıl'ın işaret ettiği gibi:
everybody saw it!!
everybody heard it!!
***
Michael'ın ölüm haberi gelmeden bir önceki akşam kızıma Peter Pan'i okuyordum. Yıllar sonra kendime anlatamadığım gibi.
No comments:
Post a Comment